Indie nedir, Indie oyunlar nelerdir?



Selamlar, bir indie sever oyuncu olarak, sizlere kendi çapımda oynadığım, hoşuma giden, kaliteli indie oyunları sizlere tanıtmak istiyorum. Bugün sizlere özet olarak Indie'nin ne olduğunu ve 2 adet Indie oyun tanıtacağım

Indie nedir?

Kelimenin anlamına bakacak olursak: Indie, büyük şirketler tarafından üretilmeyen, bir ya da birkaç kişinin (ya da ufak bir topluluğun) ürettiği içeriktir. Oyun sektöründe ise, kelime anlamına benzer şekilde en az 1 kişi tarafından yapılan ve büyük bütçeli olmayan oyunlara indie oyun denir.

Nereden geliyor bu indie sevdası?

Triple A dediğimiz (AAA) oyunların çoğu aslında belli bir dizayn üzerinde sürekli tekrar ederler. Bugün gördüğümüz Fifa, Farcry, Assassin's Creed gibi büyük oyunlar, finansal amaçlarını korumak için tekdüze ve minimum değişiklik ile  oyunlarını  sunuyor. İşte tam bu kısımda indie dediğimiz oyun türü devreye giriyor. Çünkü Indie oyun yapımcıları bağımsızdır ve finansal amaçları yoktur. Bu da onları yaratıcı olmaya iter ve oyun dünyasına ilginç tarzda oyunlar katarlar. İşte bu da bir oyuncu olarak benim aradığım şey: Yaratıcılık

Hollow Knight oyunundan bir görüntü


Indie oyunların oyun sektörüne katkısı

Indie oyunlar kendi aralarında türlere ayrılsa da genel olarak Double A (AA) ve Triple A (AAA) dediğimiz bütçesi büyük oyun türlerine nazaran çeşitlilik içerir ve oyun türlerine yeni bir bakış açısı katar. Örnek verecek olursak:
Harika müzikleri ve hızlı bir oynayış sunan bir platform oyunu olan Celeste, oynanışın kolay olmasına karşın hızlı düşünmeyi ve oynamayı gerektirmekte. 

(İleriki yazımda Celeste'den daha detaylıca bahsedeceğim.)
..

Ancak her oyun sadece el çabukluğu gerektirmez. Bu yazımda size detaylıca bahsedeceğim Undertale, grafikleriyle 20 yıl öncesine aitmiş gibi dursa da, hikayesiyle ve müzikleriyle size çok farklı duygular yaşatabilir.
Savaş mekanikleri olarak oldukça ilginç bir yöntem seçen yapımcı Toby Fox, ruhunuzu sembolize eden kalp ile bullet hell dediğimiz, üzerinize gelen yığınla mermi yığınlarından (ya da kemiklerden!) kaçmaya çalışıyorsunuz. Düşmanınızın sırası bitince, bu sefer sıra size geliyor ve bir bar üzerinde doğru zamanlama yapıp saldırıyorsunuz (Tabii saldırmak yerine onu kucaklamayı ya da savaştan kaçmayı da seçebilirsiniz.). Her
 düşmanın ve boss'un kendine özel bir saldırı stili olduğu için her seferinde farklı bir deneyim yaşamış oluyorsunuz.



Hikayesi

Hikayeye kısaca gelecek olursak: Uzun süre önce 2 ırk Dünya'da hüküm sürüyordu: İNSANLAR ve CANAVARLAR. Birgün, bu iki ırk arasında bir savaş çıkar ve insanlar galip gelir. İnsanların en güçlü 7 büyücüsü, canavarları bir dağın içine büyüyle hapseder.

 Birkaç yıl sonra, Ebott dağında, tarihi belli   olmayan bir vakitte, dağa tırmanan bir çocuk görüyoruz. (Derler ki: bu dağa tırmanan hiç kimse geri dönememiş) Bu çocuk dağın içindeki deliğe ayağı takılarak düşüyor ve sarı çiçeklerin içinde uyanıyor. Oyunumuz da burada başlamış oluyor. Buradan sonrası sizin hareketlerinize bağlı olarak hikayeyi değiştiriyor.


Oyunda yaptığınız her hareketin oyun sonu için bir anlamı var. Spoiler olmaması adına detaya girmeden: İyi, Kötü ve Nötr.




-

Okuduğunuz için teşekkür ederim. :)

Sonraki yazımda Moonlighter ve Dead Cells'den bahsedeceğim. Sağlıkla kalın.


.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Indie Dışı: Hades